Nedensellik

NEDENSELLİK
Olay ve olguların birbirine belli bir şekilde bağlı olması, her şeyin bir nedeni olması ve bir nedene bağlanarak açıklanabilir olması ya da belli nedenlerin belli sonuçlar yaratacağı ve aynı nedenlerin aynı koşullarda aynı sonuçları vereceği iddiasını içeren bir felsefe terimidir. Aynı neden aynı sonuca yol açtığına göre neden-sonuç bağlantısı kesin ve değişmezdir. Evrendeki tüm olay ve oluşlar, kesin, değişmez ve öngörülebilirdir. Yani evren, gözlemcinin ya da deney yapanın iradesinden bağımsızdır. 

GEREKİRCİLİK
Evrendeki tüm olay ve süreçlerin nesnel gerçeklik olduğunu kabul eden bir yaklaşım olarak, nedensellik ilkesi üzerine kurulu bir felsefi yaklaşım biçimidir. Buradaki nesnel gerçeklik, tüm olay ve süreçlerin nesnel yasalarca belirlendiği anlamındadır. Nesnel gerçeklik, neden-sonuç ilişkisine dayanır, her sonuç bir nedene bağlıdır ve her sonuç başka bir sonucun nedenidir. Dünyaya gerekirciliğin bakış açısıyla bakmak, farklı yorumlarla ortaya çıkmıştır. Bu görüş temelinde insan iradesi ve özgürlüğünün yok sayılması da, insan iradesine geniş bir özgürlük alanı açılması da söz konusu olabilmektedir. 
Nedensellik ilkesi ve gerekircilik hem metafiziğin hem de bilimsel düşüncenin içinde temel rol oynayan kavramlardan başlıcalarıdır.

BİLİMSEL NEDENSELLİK
Bilimsel düşünce açısından nedensellik insana, nesnel dünyanın bilinebilir ve olanaklar çerçevesinde değiştirilebilir olduğunu göstermiştir. Herhangi bir olayda neden-sonuç ilişkisi biliniyorsa, nedenin değiştirilmesiyle sonuçta değişecektir. Bu bakış açısı bilimsel gelişmenin temelinde yatan en önemli öncüllerden biridir.
İlk çağlardan 20. yüzyılın başlarına kadar gelişerek ve derinleşerek gelmiş olan bilim düşüncesinde ve bilim teorisinde geçerli olan nedensellik anlayışı, Albert Einstein'ın popüler sözü "Tanrı zar atmaz" sözü ile anlam kazanmıştır. Herşeyin birbirine bağlantılı olduğu, her gelişmenin ya da sonucun bir önceki olayın ürünü olduğu düşüncesi, geriye doğru gidildikçe sonsuz bir neden-sonuç ilişkisinin var olduğu düşüncesi bu bağlamda değerlendirilir. Bu düşünceye göre bilimin temel sorusu, Neden? sorusudur. Francis Bacon, doğa bilimlerindeki gelişmelerle nedensellik ilkesinin açık bir şekilde bilimin temeli olarak kanıtlandığını öne sürmüştür. David Hume nedensellik ilkesini reddetmiş ve İmmanuel Kant ile farklı bakış açılarından bakarak bu konun geçerliliği hakkında tartışmada bulunmuştur.

DETERMİNİZM
Determinizm (belirlenircilik, gerekircilik, belirlenimlilik) evrenin işleyişinin, evrende gerçekleşen olayların çeşitli bilimsel yasalarla (fizik yasaları vb.), belirlenmiş olduğunu ve bu belirlenmiş olayların gerçekleşmelerinin zorunlu olduğunu öne süren bir felsefe görüşüdür.
Başka bir söyleyişle felsefe bağlamında, ahlakın kapsamına giren seçimler de dahil, bütün olayların özgür iradeyi ve insanın başka türlü nedenler zincirinin zorunlu olarak belirlediğini savunan teoridir. Buna göre insan iradesinin söz konusu zorunlu nedenler zincirine etkisi olmadığından olayların meydana gelişinde nedenlerin gücü bulunmaktadır. Böylece nedensellik ilkesi determinizmde temel ilke olarak kabul edilmektedir.
Bu görüş başta ahlak felsefesi olmak üzere felsefenin çeşitli dallarının çalışma alanına girmiş bir görüştür. Ahlak felsefesindeki "İnsan ahlaki eylemde bulunurken özgür müdür?" sorusunu yanıtlamaya çalışır.
Determinizm etrafındaki bir diğer kavram deizm'de ise, evreni bir ilk nedenin sonucu olarak evrensel kurallar çerçevesinde yaratan tanrının, sonrasında deterministik olarak gelişen olaylara müdahalede bulunmadığına inanılmaktadır.