Homunculus ?

Homunculus; Latince'de "küçük insan" anlamına gelen humonoid(insansı) cenin/yaratık'tır.

Ortaçağ ve öncesinde simyacılar tarafından; sperm,kan ve simyevi ritüellerle bir cam fanusun içerisinde yapıldığı düşünülen yaratıklardır.Yapılış yöntemi değiştiği gibi, çıkan sonuç(canlı) görünüm ve özellik olarak farklı olabilir.

Yahudi kültüründen doğan, taştan yapılan insan figürleri olan golemler de zaman zaman homunculus olarak adlandırılır.



Günümüzde ise bir çok meraklı insan, homunculus yaratmaya çalışmış ve bu deneyimlerini youtube üzerinden paylaşmışlardır. Bu deneyler genellikle; "bir yumurtaya enjektör yardımıyla sperm katılması ve belli bir süre bekledikten sonra açılması sonucunda ise bir canlının ortaya çıkması"dır.


* * *

Philippus Aureolus Theophrastus Bombastus von Hohenheim (1493-1541)

Bilinen adıyla Paracelsus, 16.yüzyılın en büyük simyacısıdır.
Takipçileri onu Alman Hermesi, Ölümsüz İsim, Kutlu Theophrastus gibi isimlerle anmışlardır.
Basle Üniversitesi'nde simya, tıp ve cerrahi okuyan Paracelsus, Ferrera Üniversitesi'nde doktora yaptı. Eğitim hayatı bittikten sonra hayatını astroloji çeşitli kehanet ve okült çalışmalarla idame ettirmeye ve göçmen bir hayat yaşamaya başladı.

Kendisi "Tria Prima" adı verilen "Üç İlksel Madde" fikrini oluşturmuştur.  Bunlar; tuz, civa ve kükürt(veya sülfür)'tür.

Tuz; bedendir, maddenin fiziki bölümüdür. Toprak elementine tekabül eder.
Cıva; Candır (ing. spirit). Maddedeki yaşam enerjisidir.
Kükürt; Ruhtur (ing. soul). Bireysel özdür.

Paracelsus'un yaptığı bu ayrım simya tarihindeki bir mihenk taşıdır. Ondan sonra gelen bütün üstadlar, bu üç elementi temel alarak çalışmıştır.
Döneminde kıymeti bilinmeyen bu kıymetli insan, kısa bir hastalığın ardından 1541 yılında ölmüş ve kendi tabiriyle, "ölümle yaşamı takas etmiştir". Büyük ihtimalle pek çok simyacı gibi yaşamını uzatabilecekken, o zamanı geldiğinde ölümü tercih etmiştir. Mezarında yazan "Ölümle yaşamı takas etti (Vitam cum morte mutavit)" sözü, ölümün bilinçli bir tercih olduğunu çağrıştırmaktadır.

* * *

Hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şeyi sevemez.
Hiçbir şey yapamayan, hiçbir şeyden anlamaz.
Hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir.
Oysa anlayan biri,
Hem sever, hem fark eder, hem de görür.
Bir şeyde ne kadar bilgi varsa,
O kadar büyük sevgi vardır.
Bütün meyvelerin çileklerle aynı zamanda olgunlaştığını zanneden biri,
Üzümleri hiç tanımıyor demektir.
-Paracelsus

* * *

Homunculus sözcüğünün kullanımı, Paracelsus'un simyadaki De Natura Rerum' a yaptığı çalışmalarla ilgili olarak Paracelsus tarafından yapılan 1572 çalışmasındaydı ve burada,  anne karnında gübre veya gestasyon olmaksızın bir bebek insanın nasıl yaratılacağına dair talimatlar verdi.

Homunculus, döllenmeden önce ebevenlerinden birinin germ hücresinde var olan ve doğuma hazır oluncaya kadar gestasyon sırasında büyüyecek şekilde oluşturulmuş bireydi.

Önceden var olan bir fetüsün homunculus kavramının kökeni genellikle Hollandalı teleskop ve mikroskopist Nicolaas Hartsoeker'in olduğu düşünülür. Konseptini en açık şekilde gösteren bir sperm hücresindeki bir homunculusun 1694 Essai de Dioptrique'deki taslağıydı. Bununla birlikte, İtalyan anatomist Marcello Malpighi 1673 yılında embriyonun tüm yapısının en başından itibaren yumurtada bulunduğunu ve gebelik döneminin; bu önceden var olan yapının büyümesini ve gelişmesini içerdiğini öne sürdü.


Homunculus Hakkında Yapılmış Bazı Eserler:

-1916 yapımlı "Otto Rippert" tarafından yönetilmiş "Homunculus" filmi.
-Full metal alchemist & Full metal alchemist Brotherhood (Anime)