Fulcanelli

    20. yüzyılın başlarında (1839'da doğduğu varsayılıyor.) yaşamış olan fransız simyacı ve yazarın takma adıdır. 

    Fulcanelli'nin gerçek ismi ve kimya konusunda eğitim aldığı ustasının kim olduğu bilinmemekle birlikte; kendisinin öğrencisi olan 1915'te tanıştığı Eugéne Canseliet (16 yaşındayken), en azından teorik eğitimini 15.yüzyılda yaşamış olan alman kimyacı Basil Valentine'dan almış olabileceğini iddia etmiştir. Bir diğer iddia da kendisi gibi simyacı olan eşiyle birlikte çalışmış olabileceğidir.

    Fulcanelli, 1922 yılında yazdığı Lé Mystére Des Cathédrales (Katedrallerin Sırrı) isimli kitapla dünya çapında pek çok kimyagerin dikkatini çekmiştir. "taş önce ağaç'a ve akabinde yıldız'a nasıl dönüşür?" bilmecesiyle başlayan magnum opusu "katedrallerin sırrı" kitabında; simyanın yanı sıra atomu parçalamaktan ve nükleer enerjiden de bahsetmiştir. 1945 yılında amerikan g-2 generali, savaştan önce nükleer enerjinin üzerine Bergier ile konuşmuş ancak Fulcanelli'nin yeri ile ilgili tatmin edici bir cevap alamamıştır.

    Fulcanelli'nin ününün tüm dünyada duyulmasının ardından, ingiliz yazar Louis Pauwelse, "Büyüğün Şafağı" adlı bir kitabı kaleme aldı ve bu kitapta onun hakkındaki şaşırtıcı bilgilerle birlikte Canseliet'in oldukça iddialı bir açıklaması da bulunuyor. Canseliet, Fulcanelli'nin kendisine 1922'de çok az miktarda simyasal "telkin pudrası(tozu)" verdiğini ileri sürüyordu. Ayrıca, onun 100 gram kurşunu altına dönüştürmesine izin vermişti. Canseliet, kitabın giriş bölümünü yazan Walter Lang'a, deneyi Sarcelles'teki gazhanede yaptıklarını da söyledi. Bu akla gelmeyecek yerde yapılan deneyin iki de tanığı vardı: Sanatçı Jean-Julien Champagne ve Gaston Sauvage adlı genç bir kimyacı.

    Canseliet'in öğrencilerinden biri olan Patrick Riviére'e göre ise Fulcanelli, 1923'te ölen fransız kimyager mucit Jules Violle' ün takma adıdır. Diğer tahminler ise Fulcanelli; "gökbilimci C. Flammarion, simyacı François Jollivet, mısırbilimci René Lubicz, mucit Jules Violle, Walter Grosse'nin kitabına göre de, Paul Decoeur"'dur.


***

   Fulcanelli, 1926 yılında yaşadığı Paris'ten ayrılmış ve 1936 yılına kadar onu gören kimse olmamıştır. II. Dünya Savaşı sırasında alman ajanları tarafından tüm Fransa'da didik didik aransa da izine ulaşılmamıştır.

    Canseliet, Lang'a yazdığı bir mektupta Fulcanelli ile son kez birlikte çalışmalarından söz ederek; "Üstad o vakit (1926?) daha çok yaşlı bir adamdı, ama kesinlikle 80 yaşında göstermiyordu... Otuz yıl sonra onu tekrar görecektim. O sıralarda da elliden fazla göstermiyordu. Yani olsa olsa benim yaşımda gibiydi." demiştir.
    
    1937 yılı Haziran'ında Paris'te sovyet asıllı fransız kimyacı Jacquies Bergier ile görüşen bir yabancının, nükleer enerjinin çok dikkatli kullanılması gerektiği konusunda Bergier'nin asistanlığını yapmakta olduğu atom mühendisi André Helbronner'i uyarmasını istemiş ve nükleer silahlanmanın gezegene verebileceği hasarlardan da bahsetmiştir. Bergier, 1978 Kasım'ında ölene kadar bu yabancının Fulcanelli olduğu konusundaki inancını yitirmedi.

    Canseliet, İspanya'da eski ustası ile görüştüğünü iddia etmiştir ve ona göre; Fulcanelli hala yaşıyordu. Eğer, Fulcanelli Canseliet'in dediği gibi 1920'li yılların sonlarında, 80 yaşındaysa, İspanya'daki buluşmada Üstad simyacının  100 ila 110 yaş arasında olması gerekir. Canseliet'in o tarihte İspanya'ya gittiğini Gerard Heym de doğruluyor. Heym, Canseliet'in pasaportunda 1954 yılı için bir İspanyol giriş-vizesi damgası gördüğünü söylemiştir. 
    Canseliet yakınlarına, Fulcanelli'nin bir kadın görünüşüne sahip olduğunu söylemiştir. Simya ilmi literatüründe Hayat İksiri içmenin yan etkileri sonucu ortaya çıkan fiziki değişimden söz edilir. Eğer iksir, başarılı sonuç verirse, içen kişinin saçlarının, dişlerinin ve tırnaklarının döküldüğü söylenir. Sonra da, bunlar yeniden ama daha genç, daha düzgün olarak çıkar, yüz hatları neredeyse cinsiyetsiz bir özellik kazanır.

    Fulcanelli'yi 1953'ten sonra gördüğünü iddia eden kimse olmamış, gerçek ismi de dahil olmak üzere pek çok sırla birlikte ortadan kaybolmuştur ve onu son gören insanlardan Bergier 1978'de Paris'te, Canseliet' de 1982'de Savignies'de hayatını kaybetmiştir. 

***

    Brezilya'lı yazar Paulo Coelho'nun 1986'da yazdığı ve eleştirmenler tarafından bir "fenomen" olarak nitelendirilen "Simyacı" kitabı Fulcanelli'nin öğretilerini baz almaktadır.

    1963'te basılan ve en çok satan kitaplar listesinde bir numaraya çıkan "The Dawn of Magic"in yazarları Louis Pauwels ve Jacques Bergier, ingiliz okurlara  Fulcanelli'yi tanıtan yazarlar olmuşlardı. Bu kitap, Türkiye'de "Evrenin Gizli Sahipleri" adıyla yayımlandı.

    Aralarında Fulcanelli'nin öğrencilerinden Canseliet, Jean-Julien Champagne ve Jules Boucher gibilerinin de bulunduğu Heliopolis kardeşliği isimli, Fulcanelli'nin öğretilerini merkez alan bir gizli örgütün çalışmalarına devam ettiği iddia edilmektedir.